إضمار
الخيل للسبق
12- At'ı, Hızlı
Gitmesi için Zayıflatmak
أنبأ محمد بن
سلمة والحارث
بن مسكين
قراءة عليه عن
بن القاسم قال
حدثني مالك عن
نافع عن بن عمر
أن رسول الله
صلى الله عليه
وسلم سابق بين
الخيل التي
أضمرت من
الحفياء وكان
أمدها ثنية
الوداع وسابق
بين الخيل
التي لم تضمر
من الثنية إلى
مسجد بني زريق
وأن عبد الله
كان ممن سابق
بها
[-: 4408 :-] ibn Ömer der ki: "Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem),
eğitilip terbiye edilmiş bir atı Hayfa'dan Seniyyetü'I-Veda'ya kadar
koşturdu. Eğitilip terbiye edilmemiş at'ı Seniyyetü'I-Veda'dan
Züreyk oğulları mescidine kadar koşturdu."
Abdullah b. Ömer de
yarışçılar arasındaydı.
Mücteba: 6/226; Tuhfe: 8340
Diğer tahric: Buhari (2869, 2870,
7336), Müslim (1870), Ebu Davud
(2575), İbn Mace (2877), Tirmizi (1699), Ahmed, Müsned (4487).
غاية
السبق للتي لم
تضمر
13- Eğitilmeyen At'ın
Yarışabileceği Mesafe
أنبأ قتيبة
بن سعيد قال
حدثنا الليث
عن نافع عن بن
عمر أن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم سابق
بين الخيل
برسلها من
الحفياء وكان
أمدها ثنية
الوداع وسابق
بين الخيل
التي لم تضمر
وكان أمدها من
الثنية إلى
مسجد بني زريق
[-: 4409 :-] ibn Ömer der ki: "Nebi (sallallahu
aleyhi ve sellem), eğitilip terbiye edilmiş bir atı
Hayfa/dan Seniyyetü'I-Veda'ya
kadar koşturdu. Eğitilip terbiye edilmemiş atı Seniyyetü'I-Veda'dan
Züreyk oğulları mescidine kadar koşturdu."
Mücteba: 6/225; Tuhfe: 8280
Diğer tahric: Buhari (2869, 2870,
7336), Müslim (1870), Ebu Davud
(2575), İbn Mace (2877), Tirmizi (1699), Ahmed, Müsned (4487).
السبق
14- Yarış
أنبأ
إسماعيل بن
مسعود قال
حدثنا خالد عن
بن أبي ذئب عن
نافع بن أبي
نافع عن أبي
هريرة أن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم قال
لا سبق إلا في نصل
أو حافر أو خف
[-: 4410 :-] Ebu Hureyre, Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in :
"Müsabaka, ancak,
ok atmak, at veya deve yarışında olur" buyurduğunu nakleder.
Mücteba: 6/226; Tuhfe: 14638
Diğer tahric: Ebu Davud
(2574), İbn Mace (2878), Tirmizi (1700), Ahmed, Müsned (7482), Tahavi, Şerh Müşkilu'l-Asar (1886), İbn Hibban (4690)
أنبأ سعيد بن
عبد الرحمن قال
حدثنا سفيان
عن بن أبي ذئب
عن نافع بن
أبي نافع عن
أبي هريرة أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال لا
سبق إلا في
نصل أو خف أو
حافر
[-: 4411 :-] Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Müsabaka ancak, ok
atmak, deve veya at yanşında olur" buyurdu.
Mücteba: 6/226; Tuhfe: 14638
Diğer tahric: Ebu Davud
(2574), İbn Mace (2878), Tirmizi (1700), Ahmed, Müsned (7482), Tahavi, Şerh Müşkilu'l-Asar (1886), İbn Hibban (4690)
أخبرني
إبراهيم بن
يعقوب قال
حدثنا بن أبي
مريم قال
حدثنا الليث
عن بن أبي
جعفر عن محمد
بن عبد الرحمن
عن سليمان بن
بشار عن أبي
عبد الله مولى
الجندعيين عن
أبي هريرة قال
لا يحل سبق
إلا على خف أو
حافر
[-: 4412 :-] Ebu Hureyre, Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in:
"Müsabaka yani yarış yapmak, at veya devede olabilir" buyurduğunu
nakleder.
Mücteba: 6/226; Tuhfe: 15447
Önceki hadiste merfu olarak geçmişti.
أنبأ محمد بن
المثنى عن
خالد قال
حدثنا حميد عن
أنس قال كانت
لرسول الله
صلى الله عليه
وسلم ناقة
تسمى العضباء
لا تسبق فجاء
أعرابي على قعود
فسبقها فشق
على المسلمين
فلما رأى ما
في وجوههم
قالوا يا رسول
الله سبقت
العضباء قال
إن حقا على
الله أن لا
يرتفع من
الدنيا شيء
إلا وضعه
[-: 4413 :-] Enes der ki: Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in Adba adında bir devesi vardı. Yarışmalarda onu kimse
geçemezdi. Bir bedevi, genç bir deve getirip yarışarak Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in
devesini geçince, bu Müslümanların ağırına gitti. Nebi (sallallahu
aleyhi ve sellem) sahabenin üzülüp: "Ey Allah'ın
Resulü! Yarışmada Adba'yı geçtiler" dediklerini
görünce: "Dünyada her yükselen şeyi (oradan tekrar) aşağı indirmek
Allah'ın kanunudur" buyurdu.
Mücteba: 6/227; Tuhfe: 641
Diğer tahric: Buhari (2871, 2872,
6501), Ebu Davud (4802,
4803), Ahmed, Müsned
(12010), Tahavı, Şerh Müşkilu'I-Asar
(1902, 1903), İbn Hibban
(703).
أنبأ عمران
بن موسى قال
حدثنا عبد
الوارث عن محمد
بن عمرو عن
أبي الحكم
مولى لبني ليث
عن أبي هريرة
عن النبي صلى
الله عليه
وسلم قال لا سبق
إلا في حافر
أو خف
[-: 4414 :-] Ebu Hureyre, Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in:
"Müsabaka yani yarış yapmak deve veya at yarışında olabilir"
buyurduğunu nakleder.
Mücteba: 6/227; Tuhfe: 14877
Diğer tahric: Ebu Davud
(2574), İbn Mace (2878), Tirmizi (1700), Ahmed, Müsned (7482), Tahavi, Şerh Müşkilu'l-Asar (1886), İbn Hibban (4690)